Avukatın Emeği: Görünen ve Görünmeyen Yüzü
Avukatın Emeği: Görünen ve Görünmeyen Yüzü
Avukatlık mesleği, çoğu zaman yalnızca gözle görülen yönleriyle değerlendirilir. Duruşmalara katılmak, dilekçe sunmak veya mahkemede söz almak mesleğin görünen yüzüdür. Bu aşamalar, toplumun doğrudan fark ettiği somut kısımlardır. Oysa avukatın emeğinin asıl yoğunlaştığı yer, çoğu zaman kimsenin görmediği görünmeyen yüzdür.
Bu görünmeyen emeğin en temel unsurlarından biri strateji geliştirmektir. Strateji; dosyanın seyrini öngörmek, riskleri tespit etmek, en uygun delilleri ön plana çıkarmak ve doğru zamanda doğru adımı atmaktır. Avukat, yalnızca mevcut hukuki düzenlemeyi bilmekle kalmaz; olayların gidişatını, karşı tarafın hamlelerini ve mahkemenin yaklaşımını önceden hesap ederek planını kurar. Tek bir cümlenin, tek bir delilin veya doğru zamanda yapılan bir itirazın sonucu tamamen değiştirebileceğini bilir.
Bunun yanı sıra, avukat çoğu zaman insanların ihmallerinden, dikkatsizliklerinden veya yanlış eylemlerinden doğan sorunlarla uğraşmak zorunda kalır. Eksik belgeler, zamanında yapılmamış işlemler, aceleyle verilen ifadeler, imzalanmış sözleşmeler, gizlenen bilgi ve belgeler… Tüm bunlar telafisi zor yüklerdir.
Hukuki yollar az ya da çok masraf gerektirmektedir. Avukat, sürecin en az masrafla nasıl yürütülmesi gerektiğini planlayarak müvekkilin yükünü azaltmak için ekstra çaba sarf eder.
Avukatın işini zorlaştıran bir diğer unsur, muhtemel müvekkillerin, tanıkların, memurların veya diğer tarafların hukuk bilgisinin sınırlı olmasıdır. Hukuki süreçlerin karmaşıklığını anlamadan yapılan hatalı yorumlar, yanlış yönlendirmeler, eksik bilgi sunumu, eksik ya da yanlış yapılan yahut hiç yapılmayan işlemler avukatın doğru stratejiyi kurmasını ve hakkı savunmasını daha da zorlaştırır. Avukat, tüm bu eksiklikleri telafi etmek ve sürecin adil şekilde ilerlemesini sağlamak için ekstra dikkat ve özen göstermek zorundadır.
Ayrıca memurların hatalı işlemleri, savcılıklardaki usul eksiklikleri, bilirkişilerin yanlış raporları veya hakimlerin ihmalleri gibi durumlar da sürece ek zorluklar getirir. Avukat, tüm bu olumsuzluklara rağmen, müvekkilin hakkının korunması ve en uygun sonucun elde edilmesi için titizlikle çalışır. Birbiri ile çakışan işlemleri yoluna koyar. Zamanlamaya dikkat eder. Fiziki zorlukları önler.
Tüm bu süreç, görünenden daha fazla emek ve mesai gerektirir. Ayrıca avukatın bu aşamalardaki çabası, psikolojik dayanıklılığı da gerektirmektedir.
Sonuçta, müvekkilin gözünde yalnızca bir dilekçe veya bir duruşmaya katılım gibi görünen iş, saatler süren araştırma, hukuki analiz, strateji kurma ve hataları düzeltme sürecinin ürünüdür. Müvekkilin gördüğünün yanında buz dağının görünmeyen yüzü çok daha büyüktür.
Avukatın emeği çoğu zaman görünmez fakat ortaya çıkan sonuçlar somut, belirleyici ve hayatlara doğrudan etki eden niteliktedir. İşte bu nedenle avukatlık, yalnızca hukuki bilgiye dayalı değil; aynı zamanda sorumluluk, özveri, stratejik düşünme ve süreci yönetme becerisi üzerine inşa edilmiş bir meslektir.
Avukatlıkta bilgi birikimi, kişisel gelişim ve tecrübe oldukça önemlidir. Bununla birlikte avukatın yukarıda belirtilen emeği gösterebilecek yeteneğe ve enerjiye sahip olması da dosyanızın gidişatı açısından mühimdir. Avukatınızı seçerken bu hususlara dikkat etmeniz, hakkınızın korunması için ayırt edicidir.
Lütfen sahte avukatlara dikkat ediniz. Türkiye’deki bütün avukatların ruhsatnamesi, TBB sicil numarası ve kayıtlı oldukları baro sicil numarası bulunmaktadır. Türkiye Barolar Birliğinin internet sitesinden sorgulama yaparak muhatabınızın gerçekten avukat olup olmadığını öğrenebilirsiniz.